29.01.2014 13:20

BİR ÖRNEK: FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ

İlkokula Yeniden Başlamaya Sebep Finlandiya Eğitim Sistemi

Eğitim şart. Bu kısımda hepimiz hemfikiriz. Peki eğitim sistemimizin kalitesine ne denli hemfikir olabiliriz? Evet haklısınız. Bırakın hemfikir olmayı, dilimiz döner, konuşamayız.

İşin aslı eğitim sistemimizin geleceği konusunda da tartışmalar sürüyor. O konuda da kesin bir yol haritası çizebilen yok.

Bizden bir başlangıç olsun. Gidelim Finlandiya’nın eğitim sistemini inceleyelim. Transfer edip geri gelelim. Listeyi okuduktan sonra bize katılanlarla bir imza kampanyası düzenleyebiliriz.

Finlandiya eğitim sistemi, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nda yıllardır tüm dünyada birinci geliyor

finlandiya-pisa-sonuclari
Bu programda öğrencilerin okulda gördüklerini gerçek hayatta ne kadar uygulayabildikleri, analitik düşünce yapıları, sorun çözme yetenekleri, matematik ve fen bilimleri alanında kalifikasyonları değerlendiriliyor. Türkiye yıllardır kendine son 5 sırada yer buluyor.

Öğrencilerin girmek zorunda olduğu herhangi bir sınav bulunmuyor

finlandiya-egitim-sistemi-sinav-yok
Haliyle dershaneler, özel dersler, etüt merkezleri de yok. Eğitim öğrenme üzerine kurulu.

Öğrenciler 7 yaşında okula başlıyor ve…

7-yasinda-egitime-basliyorlar
7 yaşından önce ailenin eğitimine inanıyorlar.

Günde ortalama 4 saat ders görüyorlar

4-saat-egitim-goruyor

Öğretmenler ilkokuldan itibaren ders kitabını kendileri belirliyor

finlandiya-egitim-sistemi-kitap-ogretmen
Bizde bu durum üniversitede başlıyor. O da malum profesörlerin kendi yazdığı kitaplardan ibaret olabiliyor.

Dolayısıyla işlenecek konular da öğretmenler tarafından belirleniyor

finlandiya-egitim-sistemi-konular

Okulların mimari dizaynı ev ortamı oluşturulmak üzerine tasarlanıyor

okullarin-mimarisi-finlandiya

Öğrenciler ve öğretmenler yemeklerini birlikte yiyorlar

ogrenciler-yemeklerini-ogretmenlerle-birlikte-yiyiyor
Öğretmeni korku unsuru yapmaktan ziyade her şeyi sorabileceği bir arkadaş gibi göstermek adına yapılan bir uygulama.

Okulun yönetimini öğretmenler sağlıyor, müdür bulunmuyor

finlandiya-ogretmenleri

Bazı dersler farklı yaş gruplarıyla birlikte işleniyor

finlandiya-egitim-sistemi-farkli-yas-gruplari
Bu tutum da çocuğun farklı yaş gruplarıyla iletişimini güçlendiriyor.

Okuldaki gündelik işlerin her biri öğrenciler tarafından yapılıyor

finlandiya-egitim-sistemi-gundelik-isler
Çöplerin toplanması, bitkilerin bakımı, atık kağıtların geri dönüşümü, mutfak yardımı gibi işlerin öğrenciler tarafından yapılması, sorumluluk duygularını güçlendiriyor.

Okul kantininde yalnızca süt, su ve meyve bulunuyor

pizza, salad & fruit salad
Bu bizde kesinlikle tutmaz işte.

Öğretmen olmak isteyenler yüksek lisans mezunu olmadan öğretmen olamıyor

finlandiya-ogretmenleri-egitimş

Ülkede herhangi bir özel okul bulunmuyor

ozel-okul-yok
Devlet öğrencileri doktora derecesine kadar finanse ediyor.

Özet notu: Bütün bunların sonucu olarak Finlandiya, en başarılı öğrenciyle en başarısız arasındaki yetenek farkının en az olduğu ülke konumunda.

Kaynakça:
Martidergisi.com

Dünyanın en şaşırtıcı eğitim sistemi: Finlandiya

 
finlandiya ve okul basarisi

… Finlandiyalı çocukların okul yaşamı, Finlandiya’nın bizzat uygulamakta olduğu gençlik ve eğitim politikalarının sonucudur; PISA testlerinin değil. Fin eğitim sisteminde okuma becerileri, bilim ve matematik okur yazarlığı kadar sosyal bilimler, görsel sanatlar, spor ve pratik becerilerin geliştirilmesi de önemli. Finli çocuklar anaokul ve ilkokul hayatları boyunca oyun oynar ve zevk alarak öğrenirler. Finli öğretmenler de, ebeveynler de matematik ve ya fen derslerindeki soyut kavramları öğretmenin en iyi yolunun müzik, drama ya da spor uygulamaları olduğunu düşünür. Akademik ve akademik olmayan öğrenme biçimleri arasında kurulan bu denge çocukların okuldaki mutluluğunu sağlamanın büyülü formülüdür. PISA testleri, okul yaşamının çok önemli olan bazı kıstaslarını değerlendirme dışında bırakıyor.

Pasi Sahlberg

Düşük maliyetler, kısa okul saatleri,  ile yüksek akademik başarıyı; bireyselliğe, bağımsızlığa önem veren, öğrencilerine kendi eğitim programını kendi düzenleme sorumluğunu yükleyen eğitim anlayışıyla bol boş zamanı, eğlenerek öğrenmeyi birleştiren Fin eğitim sistemi hala eğitimin rüya ülkesi olmaya devam ediyor.

İşte size Fin eğitim sistemiyle ilgili 9 şaşırtıcı gerçek.

-1-

Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7.

Yaşları ne olursa olsun, çocuklar okula kendileri yürüyerek ya da bisikletle gidiyor.

Fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor. Çocuklarını okula getirip götüren, ders çalıştıran ebeveynler diye bir şey yok.

-2-

Fin eğitim müfredatı basit ve genel bir çerçeve tanımlamaktan ibaret.

Öğrenciler, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi eğitim-öğretim programlarını şekillendirme haklarına sahipler. Öğretmenler de öyle.

-3-

Finli öğrencilere eğitim hayatlarının ilk altı yılında hiçbir şekilde not verilmiyor. Sekizinci sınıfın sonuna kadar  not verme zorunluluğu yok ve öğrenciler standardize edilmiş bir sınav sistemine tabi değiller. Sadece 16 yaşlarındayken ülke genelinde bir sınava giriyorlar.

-4-

Öğretmenler gün boyu sınıfta ortalama dört saat ders veriyor. Haftada iki saati ise mesleki gelişimleri için eğitimlere katılmak için ayırıyorlar.

İlk okulda öğrencilerin ders dışı/teneffüs olarak geçirdikleri zaman toplam 75 dakika. Amerika’da bu oran 27 dakikaya kadar düşüyor. Türkiye’de ise ortalama 45 dakika.

-5-

Tüm öğretmenlerin en az master derecesi var ve üniversite başarısı en yüksek %10’luk dilim arasından seçiliyorlar. Öğretmenlik toplum gözünde statüsü en yüksek mesleklerden biri.

Finlandiya öğretmenleri başarılı-başarısız olarak yargılamayan bir kültüre sahip.  Eksikleri bulunan öğretmenlerin, yeni eğitim-öğretim programlarıyla kendilerini geliştirmesinin önü açılıyor. Hiçbir öğretmenin performans nedeniyle işten atılma korkusu yok.

-6-

Öğrencilere ödev verilmiyor çünkü öğrenmenin yeri okuldur.

Her çocuğa bir birey olarak değer veriliyor. Çocuklardan biri yeterince iyi öğrenemiyorsa öğretmenleri bunu hemen fark ediyor ve çocuğun öğrenme programını onun bireysel ihtiyaçlarına göre düzenliyor. Aynı şey, okula uyum göstermeyen, sıkılan ya da öğrenim durumu programın ilerisinde olan çocuklar için de geçerli.

Öğretmenlerin yüksek eğitim düzeyi, çocukların her türlü gelişimini gözlemleyebilmelerini ve esnek çözümler yaratabilmelerinin en önemli nedeni. İstatistiklere göre çocukların ortalama %30’u eğitim hayatlarının ilk dokuz yılında özel programlarla destekleniyor.

-7-

Fin okullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil.

-8-

Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor.

Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor. Okulların hemen hemen tümünün başarı düzeyi aynı. Bu yüzden okulun bir diğerine göre ayrıcalığı yok.

Eğitim “herkes için eşit imkanlar sağlamak” demek. Eşitlik kavramına olağanüstü değer veriliyor. Tüm çocuklar zeka ve becerileri ne olursa olsun aynı sınıflarda okuyor.

-9- 

Pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika’yla karşılaştırıldığında Finlandiya’da eğitime ayrılan bütçenin daha fazlası sınıf ortamına yansıyor. Çünkü öğretmenler de, yöneticiler de hemen hemen aynı maaşı alıyor. Bu yüzden Finlandiya’da eğitim maliyetleri çok  daha düşük.

Ancak 15 yıllık kıdemli bir öğretmen ortalama bir üniversite mezunundan daha iyi kazanıyor.

Derleyen: Handan Saatçıoğlu 2014

EN BAŞARILI EĞİTİM SİSTEMİ NEDEN FİNLANDİYA’DA?

Aralık 2011

Banu Uzkut Onuk  

1970 yılında doğdu, Bornova Anadolu Lisesi, DEÜ Endüstri Mühendisliği ve IÜ Uluslararası İşletmeyi bitirdikten sonra uluslararası bir şirkette endüstri mühendisliği departmanının yöneticisi olarak on dört yıl severek çalıştı.

Kurumsal ve bireysel liderliğiyle gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri sayesinde birçok minik kalbe dokunabildi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bünyesindeki lise öğrencilerine okul başarıları için öğrenci rehberliği yaptı. Hastanelere Noel Anne ziyaretleri organize ederek, yılbaşını yalnız geçiren çocukları kendilerini düşünen birileri olduğu hissiyle gülümsetti. İlham kaynağı olarak üniversitelerde sosyal sorumluluk bölümlerinin açılmasına katkıda bulundu. Projeleriyle ulusal ve uluslararası birçok sosyal sorumluluk ödülü aldı.

Gerçek mutluluğun gülümseyen yüzlerde olduğunu görerek kendini sürekli geliştirmeyi ve öğrendiklerini paylaşmayı arzuluyor. Bilginin zekâtının paylaşım olduğuna inanarak sokak çocuklarına destek olmak amacıyla başladığı çalışmaları onu eğitmenliğe, şirketlerle beraber sosyal sorumluluk projeleri yapmaya; aile ve öğrenci rehberliğine yönlendirdi.


yazdır

Eğitim sistemlerini araştırırken Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA) sonuçları dikkatimi çekmişti. Testte, öğrencilerin, matematik, fen bilimleri ve okumayla ilgili sahip oldukları bilgi ve becerilerin ne kadarını hayata geçirebildikleri, sorunlarla karşılaştıklarında ne kadarını uygulayabildikleri ölçülüyor. 2000 yılından beri uygulanan bu testin sonuçlarında en başarılı ülke hep Finlandiya çıkıyor. Türkiye ne yazık ki Meksika’dan sonra sıralamada sondan ikinci sırada.

Finlandiya eğitim sisteminde sınav stresi yok, mukayese yok; dershaneler, özel hocalar yok. Eğitim saatleri çok kısa (ortalama günde dört saat) olmasına rağmen bütün öğrenciler eşit düzeyde başarılı. Yrd. Doç. Dr. Ali Eraslan’ın EFMED dergisinin Aralık 2009 sayısında yayımlanan “Finlandiya’nın PISA’daki Başarısının Nedenleri: Türkiye için Alınacak Dersler” başlıklı makalesini incelemiştim. Ardından Finlandiya seyahatimde okulları ziyaret edip, öğretmenlerle ve öğrencilerle konuştum. Toparladığım bilgileri paylaşmak istedim.

Okullarda okutulacak kitaplara öğretmenler kendileri karar veriyor. Zorunlu temel eğitim boyunca, değerlendirme adına herhangi bir ulusal sınav veya yılsonu sınavı yok; öğrenciler, öğretmenin hazırladığı sorularla değerlendiriliyor. Bu yüzden öğretimin odağında öğrencileri testlere hazırlamaktan ziyade tamamen öğrenme var.

Gezdiğim okullarda dikkatimi çeken, okulların ev ortamı gibi rahat dekore edilmiş olmasıydı. Müfredatları “yaparak öğrenme” prensibine göre düzenlenmiş. Çocuklar sınıf içinde dolaşarak, arkadaşlarından, öğretmen ve ders malzemelerinden bilgiler toplayabiliyor ara sıra da kanepeler üzerinde dinlenebiliyorlar. Öğretmenlerine isimleriyle hitap ediyorlar ve öğle yemeklerini birlikte yiyorlar. Öğrenciler rahat ortamda öğrenmenin keyfini yaşıyorlar. Okul kantininde sadece süt, su ve meyve bulunuyor (reklamların etkisinde kalınmadan beslenme alışkanlıklarına dikkat ediliyor). Her çocuğa kendi öğrenme yöntemine göre ödev veriliyor. NLP teknikleri öğretmenler tarafından derslerde uygulanmakta. Bazı dersleri farklı yaş grubundaki öğrenciler bir arada işliyor; böylece uyumu öğreniyorlar. Okuldaki bitkilerin bakımı, kütüphanedeki işler, atık kâğıtların toplanması, bahçe ve akvaryum işleri, mutfak yardımı gibi gündelik işleri öğrenciler sırayla yapıyorlar. Böylece yeterlilikleri geliştiği gibi okullarını da benimsiyorlar. Çocuklar okullarını ikinci evleri gibi görüyor, öğretmenlerini de anne/baba gibi seviyorlar.

Finlandiya’da öğretmen olmak çok kolay değil. Liseden mezun olup öğretmen olmaya karar veren bir öğrenci üç aşamalı kabul testinde başarılı olmak zorunda. Birinci aşamada, kitap sınavıyla, bilgiyi araştırma, sentez yapabilme, eleştirel açıdan bilgiyi yorumlama, analiz etme yeteneği test ediliyor. İkinci aşamada, mülakat aşamasında, kişilik ve karakter yapısı bakımından öğretmenlik mesleğine uygun olup olmadığı analiz ediliyor. Son aşamada ise adaylardan örnek bir ders anlatması veya grup tartışmasını yönetmesi istenerek sosyal yönü, konuşma, sunum ve yönetim yetenekleri ölçülüyor. Bu aşamaların sonunda öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde onu öğretmen yetiştirme programına kabul ediliyor.

Öğretmenlik lisans programı boyunca, öğrencilerin her yıl birer ay uygulama okullarında ders anlatarak staj yapma zorunlulukları var. Stajları hem üniversitedeki öğretmenleri, hem de öğrenciler tarafından değerlendirmeye tabi. Staj değerlendirmesi mezuniyet yeterliliğinde çok önemli. Türkiye’de öğretmenlik stajı sadece son yıl yapılabilir, o da ne yazık ki KPSS sınavının hazırlıkları nedeniyle hedeflere ulaşamaz.

Finlandiya’da öğretmen olabilmek için sadece lisans öğrenimi de yeterli değil. Öğretmen adayının seçeceği konuya göre tezli yüksek lisans derecesine sahip olması da zorunlu. Böylelikle Finli öğretmenlerin araştırma tabanlı bir eğitimle, sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olmaları sağlanıyor.

Finlandiya’da motivasyonu yüksek öğrenciler en yüksek maaşı almayacaklarını bildikleri halde, gene de öğretmenlik mesleğini saygınlığı ve kutsallığı nedeniyle tercih ediyorlar. Tanıştığım bir Finli baba, kızının öğretmen olmasından gurur duyduğunu söylüyordu. Türk kültüründe de uzun yıllar öğretmenlik kutsal bir meslek olarak kabul edilmişti ama son yıllarda bu algı değişmeye başladı. Öğrencilerimiz, öğretmenlik mesleğini ne yazık ki ekonomik nedenlerle tercihlerinde en alt sıraya koyuyorlar.

Finlandiya’da “yaşam boyu öğrenme” eğitimin en önemli ilkesi. Görüştüğüm öğretmenler devamlı gelişen öğrenme tekniklerini, zorunlu hizmet içi eğitimlerle takip edebildiklerini söylediler. Finli öğretmenler meslek hayatları boyunca katıldıkları kursları, kendilerini geliştirmek için fırsat olarak görüyorlar. Ben de Türkiye’de özellikle bireysel eğitimlere, kendi olanaklarıyla katılan sevgili öğretmenlerimizi gördükçe çok mutlu oluyorum. Kendini devamlı geliştiren öğretmenlerin, anne babaların, bireylerin çoğalması dileğiyle.

KD © 2014 Her hakkı saklıdır. Sitedeki yazılar izinsiz ve kaynak belirtmeden başka yerde yayımlanamaz. Ancak yazıları yazar ismi ve kaynak belirterek ya da dergiye link vererek paylaşabilirsiniz.

sosyal-medya

Okulda Sosyal Medya Devrimi

Norveç’te bir okul, sınıflardan kitabı, defteri kaldırıp yeni bir sistem deniyor. Her öğrenciye tablet bilgisayar dağıtan okul, sosyal medyayı öğrenme sürecinin kalbine yerleştirdi. Sandvika Lisesi, geleceğin eğitim kurumlarına örnek mi?

Kara tahta ve tebeşirin pabucu çoktan dama atıldı. Beyaz yazı tahtalarının da keza öyle. Defterlere, kitaplara ya da kalem kutularına geleceğin dersliğinde yer yok. İyi bir okulun sırrı, ellerinde tablet bilgisayarlarıyla oturan öğrenci dolu bir sınıf ve sosyal medya uzmanı bir öğretmenden ibaret.
Norveç’te en azından bir okulda bu senaryo şimdiden gerçek oldu.

Oslo’nun hemen dışında yer alan Sandvika Lisesi öğretmenlerinden Ann Michaelsen, eğitim dünyasını teknoloji ile buluşturan Bett adlı fuar için Londra’daydı, deneyimlerini diğer hocalarla paylaştı.

”Başkalarıyla bağlantı kurmak için ilk akla gelen platfrom, sosyal medya” diyor Michaelsen. ”Her gün devamlı sosyal medyadayız.”

Bloglu dersNorveçli hoca, öğrencilerin iletişim içinde olmasının birçok okulun arzu ettiği bir şey olmasına karşın, okulda buna izin verilmemesini -hatta kısıtlanmasını- anlayamadığını söylüyor.

Ann Michaelsen’ın İngilizce dersinde her öğrenci öncelikle kendi blog sayfasını kurmayı öğreniyor. Çocukların yaptıkları ödevler, arkadaşlarının yazdıkları yorumlar ve öğretmenin verdiği notlar hep bu blog sayfasında odaklanıyor.

”Ben hiçbir zaman kitap kullanmam” diyor Ann Michaelsen, ”Öğrenme sürecini kitapların sınırladığı kanısındayım. Bunun yerine kendi blog sayfama birşeyler yazar ve öğrencilerime de ‘İşte bugün buna bakacağız’ diye haber veririm.”

Bu yöntemin amacı ”dijital yönden zengin” bir ortam yaratmak. Neyi nasıl öğrendiklerini çocuklar kendileri yönlendiriyor. Sınıftakiler devamlı internete bağlı. Öğrenciler hocalarını adım adım takip etmek yerine kendi yaratıcılıklarını kullanarak bir keşfe çıkıyor.

Ann Michaelsen, ”Bazı şeyleri notla ölçemezsiniz” diyor; ”Yaratıcı olmak gibi.”

Facebook’ta buluşmaMichaelsen’ın sınıfı aynı zamanda Quadblogging adlı bir yazılım kullanıyor. Aynı anda üç başka okulla internet üzerinden bağlantı kurup karşılıklı bloglara yorum ve görüş yazma fırsatını veren bir program bu.

Sandvika Lisesi’nden 17 yaşındaki Haakon Bakker ”Gerçekten heyecan verici çünkü başka ülkelerdeki öğrencilerle bilgi alışverişinde bulunuyor, onların yazdıklarını okuyor ya da onlara yorumlarımızı gönderiyoruz” diyor.

Derse ilişkin yeni bilgi ve talimatları duyurmak için Facebook’ta bir grup sayfası oluşturulmuş. Twitter ise dünya çapında farklı okul ve öğretmenlerin neler uyguladığını takip edip uyarlamak için bire bir.

Ann Michaelsen, ”İngilizce öğretmeni olarak Twitter’ı bilmemek bir kayıp olurdu” diyor. ”ABD’den, Güney Afrika’dan, Yeni Zelanda’dan öğretmenleri izliyorum; aramızda ilginç fikir alışverişi oluyor.”

Zihniyet farkı Norveç’teki sınıf Skype’ı da kullanıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, Çin ve Kuzey Amerika okullarıyla canlı bağlantılar kuruyor, kültürel farklılıklarını, sürdükleri değişik hayatları tartışıyorlar.

Sandvika Lisesi’nde her öğrenciye bir tablet bilgisayar veriliyor, okul çapında kablosuz internet ağı mevcut.

Londra’daki fuara katılan birçok İngiliz öğretmene Norveç’teki sistem hem maddi yönden hem de fikir olarak bir hayli uzak geldi.

Her öğrenciye tablet bilgisayar verecek bütçeyi bulmak sorun olduğu gibi, öğretmenlerin sosyal medyaya bakış açısının da kayda değer bir değişimden geçmesi gerek.

Ama Ann Michaelsen’a soracak olursanız, öğrencilerin akıllı telefonlarını kaldırmaları için azarlandığı günler çok kısa sürede maziye karışabilir.

”Çıkarın telefolarınızı ders yapacağız” denilen günler, belki dünyanın geri kalanı için de o kadar uzak değil.BBC

 

 

—————

Geri


İletişim

BAYRAM DERİN

Turgut Özal Mahallesi 2302. Cadde No:10 Mehmet Akif İnan İlkokulu 4 A Sınıfı Öğretmeni Çakırlar Mevkii 06370 Batıkent Yenimahalle Ankara

0 505 242 82 37


Haberler

02.03.2014 21:11

VELİLERİMİZİN ÖĞRENCİ ÇALIŞMALARINI GÖZLEM ÇİZELGESİ

4 A ÖĞRENCİ ÇALIŞMALARINI VELİ İZLEME ÇİZELGESİ.docx (14757)  

Devamını oku

—————

22.02.2014 04:57

BESLENME

Beslenme ile ilgili çok yararlı bir site....

Devamını oku

—————

17.02.2014 23:28

GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI

Devamını oku

—————

15.02.2014 05:28

ÇAKIR BİLİM E-GAZETE

       Mehmet Akif İnan İlkokulu Bilim Fen ve Teknoloji...

Devamını oku

—————

29.01.2014 13:20

BİR ÖRNEK: FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ

İlkokula Yeniden Başlamaya Sebep Finlandiya Eğitim Sistemi Eğitim şart. Bu kısımda...

Devamını oku

—————

29.01.2014 07:29

BİRAZ DA EĞLENELİM

KAĞITTAN ROKET VE HİDRO ELEKTRİK SANTRALİ YAPALIM MI?  ( DERSLERİMİZ  -->...

Devamını oku

—————

26.01.2014 15:01

TÜRKÇE VE DİNLEME METİNLERİMİZ

Türkçe ve İngilizce Dinleme Metinlerimiz DERSLERİMİZ --> PAYLAŞIMLARIMIZ  Sayfasındadır....

Devamını oku

—————

25.01.2014 14:24

Ziyaretçi haberleri

    Değerli öğrencilerim, ikinci dönem her hafta cuma günleri Fen ve Teknoloji,...

Devamını oku

—————

Tüm makaleler

—————


Etiketler

Etiket listesi boş.